Start-up kültürü içerisinde ekipler önemli bir yer tutar. Farklı fikirlerin daima ön plana çıktığı start-uplar, doğru bir şekilde kurgulanan ekipler ile daha hızlı büyür ve çalışanların aidiyet duygusu gün geçtikçe daha da artar. Peki, doğru bir ekip nasıl kurulur? Start-up gelişimi doğru ekipler ile nasıl sağlanır? Ekip kurulumu ile ilgili merak edilen soruları aşağıdaki içeriğimizde derledik.
Start-up için ekip kurmak, diğer firmaların işe alım süreçlerine göre farklı dinamikler barındırır çünkü start-up kültürü, ani aksiyonlar ve sorumluluk almayı gerektirir. Aynı zamanda start-up bünyesinde çalışan bireylerin, hedefleri benimsemesi ve markayı sahiplenmesi beklenir. Start-up’ta çalışacak kişiler için olmazsa olmaz özellikler şu şekilde sıralanabilir:
Zaman yönetimini biliyor olması,
İletişim becerilerinin güçlü olması,
Gelişime açık olması,
Başarıya aç olması,
Çözüm odaklı olması.
“Ekip nasıl kurulur?” sorusunun cevabı ilk olarak geçmişinizde yatar ve geçmiş dönemlerde birlikte çalıştığınız, çalışma stilini bildiğiniz, tutkulu bir karaktere sahip olan bireyler, kuracağınız ekibin çekirdeğini oluşturmalıdır. Çekirdek ekibin tamamen güvendiğiniz ve markayı sahiplenen kişilerden oluşması, ekibe katılacak yeni bireylerin seçilmesinde ve yetiştirilmesinde önemli rol oynar.
Bir start-up şirketi sahibi olduğunuzu düşünelim, zaman yönetimini her ne kadar iyi yaparsanız yapın süreçlerdeki her ayrıntıya hakim olmanız mümkün değildir. Bu sebep ile çekirdek ekibi doğru oluşturmak, yaratmak istediğiniz ekip kültürü için de önemli bir faktör olarak kabul edilir.
Çekirdek takım üyelerine tanıyacağınız özgürlük alanları ise ekibe yeni katılacak kişilerin isabetli bir şekilde seçilmesine olanak sağlar. Özetlemek gerekirse start-up ekibi oluştururken ilk adım çekirdek ekibi iyi oluşturmak ve bu ekibe güvenmekten geçer.
Start-up ekipleri, belirli farklılıkları içerisinde barındırmalıdır ve ekip içerisindeki farklı perspektiflere sahip olan bireyler, iş sürecinin her safhasında fikirlerini özgürce paylaşabilmelidir. Start-up kavramı, hayallerin sınır tanımadığı bir alanı yansıtır ve sürrealist düşüncelerin somut adımlara dönüşmesi ile ortaya çıkar. “Sürrealist düşüncelerin somut adımlara dönüşmesi” kısmında ise devreye stratejik planlama girer. “Kaptan”, “Doğal Lider” ve “Beyin” gibi deyişler, ekip içerisinde bu stratejiyi planlayan bireyi tanımlar.
Stratejik planlama, uzun dönemli hedefleri içerisinde barındırır, kısa veya orta vadeli hedefler için daha hızlı aksiyon alan ve deyim yerinde ise “iş bitirici” çalışanlar, tamamlayıcı görevi görür. Tamamlayıcı görevindeki çalışanlar, günleri haftalara, haftaları aylara bağlar ve uzun dönemli hedeflere ulaşılmasında önemli bir rol oynar.
Bireylerin yatkınlıkları birbirlerinden farklı olmak ile birlikte tüm personelin tecrübe ettiği kanallara yönelik çalışması başarı için ön plana çıkan faktörler arasındadır. Çalışanlardan biri veya birkaçı tecrübe etmediği bir alanda uzun dönemli çalışmak durumunda ise hem ortaya çıkan iş kalitesi hem de çalışan mutluluğu kötü etkilenebilir.
Start-up kültürü, çalışanlardan sürekli bir şekilde gelişmesini talep eder. Büyüme evresinde olan startuplarda bireyler yetenekleri doğrultusunda çok farklı görevlerde yer alabilir, fakat büyüme sağlandıkça hedefiniz dikey bir organizasyon şemasına geçmek olmalıdır.
Doğru bir ekip kurulması, görev dağılımı kısmını da oldukça etkiler, doğru bir şekilde kurulmayan ekiplerde, aidiyet hissetmeyen ve başarı açlığı bulunmayan çalışanlar, sürekli şikayetçi olma eğilimindedir. Ancak doğru bir ekip kurulumu, görev dağılımı bile gerektirmez, çünkü takım üyeleri; neyi, ne zaman, ne şekilde ve nasıl yapacağını bilir.
Bireylerin bir grup içerisinde bulunduğu her sistemde bir hiyerarşik düzen söz konusudur. En küçük kuruluşlardan kurum kültürü oturmuş şirketlere kadar hiyerarşik sistemi görmek mümkündür. Start-uplar içerisinde de hiyerarşi düzeni oldukça önemli bir unsurdur, şirket kültürünü aşılamak ve iç disiplini sağlamak, hiyerarşik sistem ile paraleldir. Ancak start-uplarda “lider” ve “patron” kavramı hiyerarşik düzenden daha önemli bir faktör olarak görülür.
Startup kurucusunun “lider” olarak davrandığı hiyerarşide çalışan aidiyeti oldukça yüksektir. Şeffaflığında aynı oranda yüksek olduğu liderlik hiyerarşisi, start-upların başarıya ulaşmasında büyük bir faktör olarak görülür. Hiyerarşinin en üst basamağında bulunan bireyin, en alt basamakta bulunan birey ile ortak hedefler doğrultusunda çalışması, psikolojik olarak da çalışana yadsınamaz katkılarda bulunur.
Start-up organizasyon şeması dikey ve yatay olarak iki şekilde incelenebilir ve her iki yaklaşımda da belirli avantajlar ve dezavantajlar bulunur. Organizasyon şeması hazırlarken; şirket hedefleri, ürün veya hizmet sunulan sektörün gereklilikleri, bütçe değerlendirmeleri gibi etmenleri göz ardı etmemelisiniz. Start-up organizasyon şemaları ve tanımları şu şekildedir:
Yatay organizasyon şeması, istisnasız her personelin sorumluluk aldığı bir yaklaşımdır. Yatay organizasyon şeması içerisinde yöneticiye gerek duyulmaz. Maliyet açısından oldukça düşük bir iş sistemi olan yatay şema, verimli bir iş çıkarma konusunda start-uplara sorun çıkarabilir.
Dikey organizasyon şeması, tüm personellerin kendi uzmanlık alanında çalışması ile açıklanabilir. Yöneticiler, iş süreçlerini inceler ve iş kalitesi esas alınır. Personellerin uzmanlık alanında çalışması, alanında gelişmesini ve yükselmesini de tetikler.